deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu veren siteler 2025
deneme bonusu veren siteler yeni
deneme bonusu

Kavradığınız bir fincanı tutmakta zorlanmak, kapı kolunu çevirirken sızlayan bir ağrı veya basit bir el sıkışmanın bile acı vermesi… Eğer bu senaryolar size tanıdık geliyorsa, “tenisçi dirseği” olarak bilinen, ancak tıp dilinde Lateral Epikondilit olarak adlandırılan durumla karşı karşıya olabilirsiniz.
Adının aksine, bu durum sadece tenis oynayanları etkilemez. Aslında, hastaların çok küçük bir yüzdesi tenis oyuncusudur. Tekrarlayan el, bilek ve dirsek hareketlerini gerektiren (örneğin, yoğun bilgisayar kullanımı, marangozluk, boya işleri veya ev işleri) birçok meslek ve hobi bu duruma zemin hazırlayabilir.
Yeni Vizyon Tıp Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon (FTR) Bölümü olarak, bu yaygın sağlık sorunu hakkında bilimsel ve güncel bilgileri sizlere sunmak amacıyla bu bilgilendirme yazısını hazırladık. Amacımız, lateral epikondilitin ne olduğunu, neden kaynaklandığını, tanı sürecini ve fizik tedavinin bu süreçteki rolünü aydınlatmaktır.
Tenisçi dirseği, dirseğin dış kısmında yer alan ve el bileğini geriye doğru kaldırmamızı (ekstansiyon) sağlayan kasların kemiğe yapıştığı bölgedeki (lateral epikondil) tendonlarda görülen bir problemdir. Genellikle ani bir yaralanmadan ziyade, tendonların mikroskobik düzeyde tekrarlayan zorlanmalara bağlı olarak yıpranması (dejenerasyon) ve doku kalitesinin bozulması sonucu ortaya çıkar.
En sık karşılaşılan belirtiler şunlardır:
Lateral epikondilit, temel olarak “aşırı kullanım” (overuse) sendromudur. Tendonların kaldırabileceğinden fazla yüke maruz kalması veya yeterli dinlenme süresi olmadan sürekli kullanılması, doku onarım mekanizmalarının yetersiz kalmasına neden olur.
Dirsek ağrısının tek nedeni tenisçi dirseği değildir. Benzer belirtiler, boyun fıtığına bağlı sinir sıkışmaları, dirsek eklemindeki başka sorunlar veya “golfçü dirseği” (medial epikondilit) gibi farklı durumlardan da kaynaklanabilir.
Bu nedenle, doğru tanı, tedavi planlamasının temel taşıdır. Kendi kendine teşhis koymaya çalışmak veya ağrıyı yalnızca “basit bir incinme” olarak değerlendirmek, durumun kronikleşmesine yol açabilir.
Bir Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon (FTR) uzmanı, tanı sürecinde şu adımları izler:
Doğru tanı, hangi tedavi yönteminin sizin için daha uygun olacağına karar verilmesi için kritik öneme sahiptir.
Lateral epikondilit vakalarının büyük bir çoğunluğu (%80-95) cerrahi olmayan yöntemlerle yönetilebilmektedir. Cerrahi tedavi genellikle, uzun süreli ve ısrarcı konservatif (ameliyatsız) tedaviye yanıt alınamayan, ilerlemiş vakalarda değerlendirilen bir seçenektir.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon (FTR), tenisçi dirseği tedavisinde çok yönlü bir yaklaşım sunar. Amaç; ağrıyı yönetmek, doku iyileşme sürecini desteklemek, kolun fonksiyonlarını geri kazandırmak ve gelecekte tekrarlamasını önlemektir.
FTR uzmanınız, durumunuza uygun görmesi halinde, modern fizik tedavi yöntemlerine ek olarak bazı geleneksel ve tamamlayıcı (GETAT) veya rejeneratif tıp uygulamalarını da tedavi planınıza dahil edebilir:
Tenisçi dirseği tedavisinde kullanılabilen ESWT, PRP veya kuru iğneleme gibi yöntemler, basit uygulamalar gibi görünse de, etkinlikleri ve güvenlikleri doğrudan uygulamayı yapan uzmanın bilgisine ve tecrübesine bağlıdır.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon (FTR) veya Ortopedi ve Travmatoloji, bu durumun tanı ve tedavisiyle ilgilenen başlıca tıp dallarıdır.
Durumun kronikleşme eğilimi vardır. Başlangıçta sadece zorlanmayla ortaya çıkan ağrı, zamanla kalıcı hale gelebilir ve istirahatte bile hissedilebilir. Kavrama gücündeki azalma, günlük yaşam aktivitelerini ciddi şekilde kısıtlayabilir.
İyileşme süresi; durumun şiddetine (akut/kronik), kişinin yaşına, altta yatan diğer sağlık sorunlarına ve tedavi planına uyumuna göre büyük değişkenlik gösterir. Bazı kişiler birkaç haftada rahatlarken, kronik vakalarda bu süreç birkaç ayı bulabilir. Net bir süre vermek doğru değildir.
Seans sayısı, uygulanan tedavi yöntemine (ESWT, manuel terapi, egzersiz vb.) ve hastanın tedaviye verdiği yanıta göre FTR uzmanı tarafından planlanır.
Tıbbi uygulamalarda “garanti” veya “kesin çözüm” gibi ifadeler kullanmak mümkün değildir. Tedavilerdeki amaç, ağrıyı yönetmek, tendonun iyileşme kapasitesini desteklemek ve kolun fonksiyonlarını en üst düzeye çıkarmaktır. Tedavi başarısı kişiden kişiye değişir.
Hayır, vakaların büyük çoğunluğu ameliyatsız FTR yöntemleri ile yönetilir. Ameliyat, genellikle diğer tüm tedavi seçeneklerine yanıt vermeyen dirençli vakalarda düşünülür.
Kişinin kendi kanı alınır, santrifüj cihazında ayrıştırılarak trombosit açısından zengin plazma kısmı elde edilir ve bu sıvı, FTR uzmanı tarafından (genellikle ultrason rehberliğinde) hasarlı tendon bölgesine enjekte edilir.
Tedavi sırasında hafif bir rahatsızlık veya ağrı hissedilebilir. Ancak işlem kısa sürer ve genellikle anestezi gerektirmez. Uygulamanın enerji seviyesi hastanın toleransına göre ayarlanabilir.
Yüksek yoğunluklu lazer, derin dokulara ulaşabilen güçlü bir lazer ışığıdır. Terapötik amaçla kullanılır ve hücresel onarımı teşvik etmeyi hedefler. İşlem sırasında genellikle ağrı hissedilmez, hafif bir sıcaklık hissi olabilir.
Evde yapılabilecek uygulamalar (buz, istirahat) akut ağrıyı hafifletebilir ancak durumu tedavi etmez. Evde bilinçsizce yapılan zorlayıcı egzersizler veya yanlış masaj teknikleri, tendondaki hasarı artırabilir. Evde yapılacak egzersizlerin mutlaka bir fizyoterapist tarafından öğretilmesi ve planlanması gerekir.
Evet, tekrarlayabilir. Tedavi sonrası ağrı geçse bile, altta yatan neden (hatalı teknik, ergonomik sorunlar, aşırı kullanım) düzeltilmezse durumun nüksetme riski vardır. FTR süreci, bu risk faktörlerinin düzeltilmesini de kapsar.
Evet, akupunktur ağrı yönetiminde destekleyici bir GETAT (Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp) yöntemi olarak kullanılabilmektedir. Vücudun kendi ağrı kesici sistemlerini aktive etmeye ve kas gevşemesine yardımcı olabilir.
Proloterapi, hasarlı veya zayıflamış tendon ve bağların yapışma noktalarına, doku onarımını tetiklemek amacıyla özel solüsyonların (örn. dextroz) enjekte edildiği bir yöntemdir. Vücudun kendi iyileşme yanıtını uyararak bölgeyi güçlendirmesi hedeflenir.
Medikal ozon tedavisi, bölgedeki kan dolaşımını ve oksijen seviyesini artırmayı amaçlar. Bu etkilerin, hasarlı tendon dokusunun onarılmasına ve inflamasyonun yönetilmesine yardımcı olabileceği düşünülmektedir.
Tenisçi dirseği (Lateral Epikondilit), yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilen ancak modern FTR yaklaşımları ile etkin bir şekilde yönetilebilen bir sağlık sorunudur. Ağrının kaynağını doğru anlamak, süreci sabırla yönetmek ve profesyonel destek almak, iyileşme yolculuğunuzun temelini oluşturur.
Dirseğinizde veya ön kolunuzda devam eden ağrı ve hassasiyet yaşıyorsanız, durumunuzun doğru değerlendirilmesi ve size uygun olabilecek tedavi seçenekleri hakkında bilimsel bilgi almak için bir uzmana danışmanız önemlidir. Detaylı bir değerlendirme ve bilgilendirme için Yeni Vizyon Tıp Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümümüzle iletişime geçebilirsiniz.
(Bu blog yazısı, halkı bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, tıbbi tavsiye yerine geçmez. Tanı ve tedavi için lütfen bir sağlık profesyoneline başvurunuz.)