Online Randevu E-Sonuç
العربية العربية English English Türkçe Türkçe

Onkolojik rehabilitasyonu, kanserli bir hastaya, hastalığın ve tedavilerin belirlediği sınırlar içerisinde maksimum fiziksel, sosyal, psikolojik ve mesleki fonksiyonların kazandırılmasına yardımcı olmak için yapılan çalışmalardır. Günümüzde tanı ve tedavi olanaklarının artması ile kanser tanısı alan hastalarda giderek artan bir iyileşme gözlenmektedir. Kanserli hastalarda, hastalığa veya tedavilere bağlı olarak psikolojik veya fiziksel engellilik ortaya çıkmaktadır. Kanser rehabilitasyon programları ile bu hastaların fonksiyonel yetilerinin değerlendirilmesi, yeni durumlara adaptasyon sağlamaları ve yaşam kalitelerinin artırılması mümkün olur. Kanser rehabilitasyonu rahatsızlık olmadan önce, kanser tedavisi esnasında veya tedavi sonrasında söz konusu olabilir.

Onkolojik rehabilitasyon multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Özellikle onkoloji ve fizik tedavi ve rehabilitasyon departmanlarının işbirliği önemlidir. Rehabilitasyon ekibinde Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon uzmanı hekimin yanı sıra rehabilitasyon hemşiresi, fizyoterapist, iş uğraşı terapisti, konuşma terapisti, ortez/protez teknisyeni, diyetisyen, psikolog, meslek danışmanı ve sosyal hizmet uzmanı yer almalıdır. Ekibin en önemli üyeleri arasında yer alan hasta ve ailesinin rehabilitasyon programının bir çok aşamasında, özellikle gereksinimlerin belirlenmesi gibi konularda tedavi planının yapılmasına katkılarının olacağı unutulmamalıdır.

Onkolojik Rehabilitasyonun Evreleri Nelerdir?

Dietz onkolojik rehabilitasyon programlarını dört faza ayırmıştır:

1.Koruyucu evre

Koruyucu rehabilitasyon, sorunlar ve fonksiyon kaybı oluşmadan veya artmadan önce hastanın eğitimi ile sorunların şiddetinin azaltılmasını amaçlamaktadır. Örneğin cerrahi öncesi hastaya solunum egzersizlerinin öğretilmesi, cerrahi sonrasında hastanın bu egzersizleri daha bilinçli uygulamasını ve solunum yollarını temizlemesini sağlayacaktır.

2.Restoratif evre

Restoratif evrede hastalık veya tedavilere bağlı oluşan sorunların aşılması, hastalık öncesi fonksiyonel düzeye hızla dönülmesi ve maksimum kapasitenin kazandırılması amaçlanmaktadır. Tedavisi tamamlanmış kişilerin bağımsızlığını kazanması ve işine dönüşü hedefler arasındadır.Yürüme güçlüğü,kas güçsüzlüğü,eklem problemleri olan bireylerin fonksiyonel durumunu iyileştirmek adına fizyoterapi programlarından,su içi egzersiz programlarından ve bazı hastalarda cihaz destekli egzersizlerden ve robotik egzersizlerden yararlanılır. Solunum ve kalp ve damar sistemi etkilenen hastaların solunum egzersizi programına ve kardiyak egzersiz programına alınması söz konusu olur. Dolaşım bozukluğu gelişen bireylerin lenfödem programına alınması gerekebilir.Özellikle el becerilerinde yetersizlik,bireyin kendine bakım aktivitelerinde kısıtlılık gelişen bireyler iş ve uğraşı tedavi programına alınabilir.

3.Destekleyici evre

Destekleyici evre hastalığın ve tedavi gereksiniminin devam etmesi ve fonksiyonel yetilerde değişiklik olması ile karakterizedir. Bu evrede rehabilitasyonun amacı fonksiyonel değişiklikleri sınırlamak ve fonksiyon kaybının oluşturacağı problemleri azaltmaktır. Hastanın gereksinimleri bu fazda farklılıklar göstermektedir. Mobilizasyon için yürüteç, tekerlekli sandalye gibi cihazlar kullanılabilir. Hasta eğitimi bu dönemde fonksiyon kaybına adaptasyon üzerine yoğunlaşmalıdır. Yine bu evrede bağımsızlığı sağlamak amacıyla evde belirli düzenlemelerin ve değişikliklerin yapılması gerekli olabilir. Kendine bakım aktiviteleri yanı sıra cilt ülserleri ve kontraktürler (eklem katılıkları) gibi problemlerin önlenmesi amaçlanır.

4.Palyatif evre

Palyatif rehabilitasyon hastalığın terminal döneminde olan hastalara yöneliktir. Bu dönem fonksiyon kaybının ilerlemesi ile karakterizedir. Palyatif tedavinin amacı hastalığa ait komplikasyonların azaltılması, hasta ve ailesinin fiziksel ve emosyonel olarak rahatlatılmasıdır. Semptomlara özellikle ağrıya yönelik tedavi önemli yer tutmaktadır. Bağımlılığın bu dönemde artmasına karşın, belirli fonksiyonlarda bağımsızlık sağlanması ve evde bakım konusunda aile eğitimi verilmesi gerekmektedir.

Kanser Ağrısında Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Kanser vakalarının %60’ında kronik (süregelen) ağrı yakınması vardır ve bu evrenin en önemli sorunlarından birini oluşturmaktadır .Ağrı korku oluşturması yanısıra kişinin yaşam kalitesini ve fonksiyonel yetilerini etkilemektedir. Bir çok merkezde bu hastalara çok yönlü yaklaşım amacıyla interdisipliner ağrı üniteleri kurulmuştur.

Kanser ağrısında tedavi planlanırken ilaç tedavilerinden (steroid olmayan antienflamatuar ilaçlar, opiodler, lokal anestezikler, bölgesel ağrı bantları, nöropatik ağrı tedavisinde kullanılan antiepileptikler, antidepresanlar) ilaçlardan yararlanılır. Fizik tedavi yöntemleri ağrının kontrolünde, eklemlerde ve yumuşak dokularda oluşan katılıkların giderilmesinde, iyileşme sürecine destek olmak ve hızlandırmak için yaygın olarak kullanılabilir. Termal modaliteler (yüzeyel ısı), analjezik akımlar ( TENS,interferansial akım), iyontoforez ve fonoforez gibi bölgesel ağrı tedavisinde kullanılan fizik tedavi yöntemleri, tetik noktalara yapılan enjeksiyon tedavileri (lokal anestezik, ozon, kas gevşetici), sinir blokları, akupunktur, masaj teknikleri, su içi tedaviler (whirpool, dört hücre galvani) en yağın kullanılan uygulamalardır. Kanser ağrısından korunmada ve tedavisinde egzersizler son derece önemlidir.Özellikle aerobik egzersizler (yürüme,yüzme,bisiklet), germe ve relaksasyon egzerszileri (pilates, yoga) ve bireye göre planlanan güçlendirme egzersizleri son derece önemlidir.Psikolojik tedavi, relaksasyon, hipnoz, biofeedback, psikoterapi davranışsal tedaviler uygulanabilir. Cerrahi olarak tümörün çıkartılması, nöroşirurji tarafından uygulanan bazı girişimsel yöntemler ( kordotomi, rizotomi, dorsal kolon stimulatörleri) ağrı tedavisinde uygulanabilir.

Kurumsal Özel Yenivizyon Tıp Merkezi Barış Mahallesi Suadiye Caddesi No: 148/A Yenimahalle
0(312) 335 4838