Yüksek tansiyon birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkan kan basıncı yüksekliğidir. Ülkemizde her üç yetişkinden birinde görülen yüksek tansiyon (hipertansiyon), gerekli önlemler alınmadığı takdirde önemli hastalıklara ve organ hasarlarına yol açar. Hipertansiyonun ortaya çıkış nedenleri arasında genetik yatkınlık ve aşırı tuz tüketimi ilk sıralarda yer alırken hastaların büyük bir bölümünde yüksek tansiyon nedeni belli değildir. Mutlaka kontrol altına alınması gereken hipertansiyon, ani tansiyon yükselmelerinde beyin kanaması ve felce neden olabilmektedir.
Damarın içindeki kanın damar duvarına yaptığı yüksek basınca hipertansiyon denir. Hipertansiyonda büyük ve küçük tansiyon normalden fazladır. Yüksek tansiyon bazı kişilerde hiçbir belirtiye yol açmayabilir ve kişinin günlük yaşamını sürdürmesine bir engel teşkil etmeyebilir. Hasta uzun yıllar hipertansiyon sorunu olduğunu bilmeden yaşamına devam edebilir. Hipertansiyon; uzun süre belirti vermeden böbrek, beyin, kalp ve damar sistemine verebileceği hasar nedeniyle ‘sessiz katil düşman’ olarak da anılmaktadır. Yüksek tansiyon nedeniyle organları besleyen damarlarda tıkanma, genişleme veya yırtılma meydana gelebilir. Yüksek tansiyon organlara giden kan akışını bozarak organ yetmezliklerine neden olabilir. ‘Yüksek tansiyon’, mutlaka uzman kontrolünde takip edilmelidir.
Hipertansiyon tedavisinde amaç kan basıncını 140/90 mm altına düşürmektir. Eğer hastada şeker hastalığı, böbrek yetersizliği ve organ hasarı var ise kan basıncının daha düşük olması hedeflenir. Hipertansiyon tedavisinin temelinde yaşam tarzı değişiklikleri yatar. Aynı zamanda yüksek tansiyon tedavisinin önemli bir bölümünü ilaç tedavisi oluşturur.
Yüksek tansiyon tedavisi sırasında yaşam tarzı değişiklikleri, düzenli egzersiz, kilo kontrolü, tuz alımının kısıtlanması çok önemlidir. Tüm tedavilere dirençli hipertansiyon durumunda ise böbrek atardamarlarına işlem yapılarak kan basıncı kontrol altına alınabilir. İnme, kalp krizi, böbrek yetmezliği gibi hipertansiyonun yarattığı ciddi durumlardan korunmak için erken tanı çok önemlidir. Erken tanı koyulan ve kontrol altına alınan hipertansiyon yaşam kalitesini etkilemez.
Diğer tüm tedaviler gibi yüksek tansiyon tedavisi de kişiye özel olmalıdır. Hipertansiyon tedavisinde kullanılan tansiyon ilaçlarının bağımlılık yaptığı ya da zararlı olduğunu düşünmek, sürekli ve uzun dönem ilaç kullanmanın getirdiği yan etkilere dayanarak bundan kaçınmak doğru değildir.
Günümüzde kullanılan ilaçlar, tansiyonu düzenlerken, kalp-damar sistemini korur ve böbrek fonksiyonlarının bozulmasını da engeller. Nitekim ilaç tedavisinde tansiyonun kontrol altına alınmasıyla birlikte diğer organların korunması da amaçlanmaktadır.
Hastaya uygun ilaç seçimi de çok önemlidir. Ayrıca hastanın tam kontrolü sağlandıktan ve tansiyonu düzenlendikten sonra ilaçların bırakılabileceği de unutulmamalıdır.